Dizi Film Reçeteleri

MALCOLM & MARIE

ADI : Malcolm & Marie
OYUNCULAR : Zendaya, John Devid Washington
YAPIM YILI : 2021
TÜR : Dram, Bağımsız Film
KİMLER İÇİN : Çift dramlarını izlemeye meraklı, ilişkiler konusunda kafa yormayı seven romantik kişilere önerilir.
PUANIM : 7/10

Ne Seninle Ne de Sensiz: Malcolm & Marie

Daha yayınlanmadan konsepti ve de başrolleriyle dikkatimizi çekmeyi başaran Malcolm & Marie’ye sonunda kavuştuk. Belki de bu beklentimiz sebebiyle izlemesi kolay film olacağını düşündük, ama tek bir mekanda geçen ve upuzun diyaloglara sahip bu filmin herkese hitap etmeyeceğini söyleyeyim baştan. Filme dair en güzel şeylerden biri tabii ki Zendaya, ve her seferinde kendisine bir şeyler kattığını görmek biz sinemaseverler için büyük bir zevk. John David Washington’un da Malcolm gibi dramatik bir karaktere yakıştığını söyleyebilirim. Filmin hem yazarı hem yönetmeni olan Sam Levinson ise, Euphoria’da da yaptığı gibi karmaşık duyguları ani ama nahif geçişlerle yaşatıyor bize.

Her ne kadar bir yönetmenle bir oyuncunun ilişkisini anlatıyor gibi dursa da, temsil ettiği sektörü ve hatta kendisini de eleştirmekten çekinmeyen bir iş diyebilirim Malcolm & Marie için. Malcolm’un yeni filminin galasının dönüşünde çiftin evde yaşadıkları uzun geceye şahit oluyoruz filmde. Tıpkı filmin kendisine benzer, siyah beyaz bir ilişki dinamiğine sahip bir çift Malcolm ve Marie. Yin ile Yang misali birbirlerini tamamladıkları noktalar olsa da, zıtlıkların çatışması da kaçınılmaz oluyor elbet. Marie’nin geçmişte yaşadığı travmalarının yansıdığı ruh hâli ve kendine olan güvensizliği, Malcolm’un narsistliği ve kibriyle ancak bir kişinin alttan alması durumunda dengelenebiliyor. Bu ilişkinin sadece bir gecesine tanık olsak da, karşılıklı iç dökmeler ve itiraflar aslında genel olarak ilişkileri hakkında bir fikir veriyor (tabi pür dikkat izlersek). Diyalogların hepsini takip edebilmek ve de filmden kopmamak için biraz çaba göstermek gerekebiliyor bazı yerlerde. Çiftimizin sabırla birbirlerini dinlemeleri ve de birkaç saatte ulaştıkları dürüstlük seviyesi takdire şayan olsa da filmin 2 saate yakın süresi tartışan iki yetişkin insanı izlemek için fazla olduğunu düşünüyorum.

MALCOLM & MARIE film sahneleri

Başta ilişkiye pek hakim olmadığımız için bir o tarafa bir bu tarafa hak veriyoruz. Hatta belki Malcolm’un fazla dramatik tepkileri ve de pişkin pişkin Mac & Cheese (filmin adı bu olsaydı ya keşke) yemesi yüzünden terazinin Marie tarafı daha ağır basıyor. Geçmişte yaşananlar, asıl sorunlar ve de söylenmemiş alınganlıklar ortaya çıktıkça gerçekten hangi tarafı dinleyeceğimizi şaşırıyoruz. En iyisi tarafsızca ve kimseyi yargılamadan izlemek sanırım, yoksa bir alçalan bir yükselen bu duygu selinde ayakta duramıyor insan. Bir ilişkide olabilecek tartışmaların yönetmen ve oyuncu arasındaki versiyonunu izlemek, kendilerini uzun monologlarla nasıl güzel ifade edebildiklerini görmek “bizim ettiğimiz de kavga mıymış canım” diye düşündürebilir. Çoğu çiftin Malcolm ve Marie’nin bir gecede konuştuğunun yarısı kadar bile konuşarak tartıştığını pek sanmıyorum, sonuçta trip diye bir şey boşuna mı var değil mi…

Sam Levinson, Malcolm’u yazarken kendisinden ne kadar kattı bilinmez ama tıpkı kendisi gibi bir yönetmen olan bu karaktere daha fazla alan tanıdığı ortada. Ama tabii ki bu Marie karakterini ihmal ettiği anlamına gelmiyor. Karakterin oluşum sürecine de ufak katkılarda bulunan Zendaya’nın, ekrandan bile hissedebildiğimiz kendine has aurası sebebiyle karakterin sönük kalması pek mümkün değil.

MALCOLM & MARIE film sahneleri
Sam Levinson ve Zendaya

Sam Levinson’un senaryosunu 6 gün gibi kısa bir sürede yazdığı ve çekimlerinin 15 günde tamamlandığı filmin arkasında herhangi bir yapım şirketi yok. Oyuncuların da katkı sağladığı küçük bir bütçe ve de ekiple çekilmiş film. Ayrıca Levinson, Euphoria’da da yaptığı gibi kusurlu karakterleri oldukları gibi yansıtmak da ısrarcı olduğunu gösteriyor yeniden. Marie karakteri nerdeyse Euphoria’nın Rue’sunun yaş almış hâli gibi, benzer sorunları ve de kusurları var. Malcolm ise sevip sevmeme konusunda kararsız kalabileceğiz yine derinlerde eksiklikleri olan biri. Biraz da filmin detaylarına dalmak için spoiler uyarısını kondurayım artık.

Buralar hep spoiler…

Öncelikle Levinson’un filmi siyah beyaz çekmeyi tercih etmesiyle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Bu durumun en güzel yanı Malcolm ve Marie’nin ilişkilerine çok daha kolay odaklanabilmemiz olmuş bence. Zaten izole bir çevrede yaşadıklarını anladığımız çiftimizden dikkatimizi alabilecek hiçbir şey yok filmde (renkler bile). Bu tercihin olumsuz yanı ise filmin boğucu ve kasvetli havasını katlamak olmuş. Tartışmaların ortasında bazen nefessiz kalmamıza neden oluyor bu durum. Neyse, çiftimizin eve girişiyle başlayan filmin ilk 5 dakikası Malcolm’un tek kişilik gövde gösterisi. Nasıl da gurur duyuyor kendiyle, nasıl da memnun tepkilerden. Ama bir yandan da siyahi bir yönetmen olarak yaptığı her işe önce bu pencereden bakılacağından yakınmayı da ihmal etmiyor. E haklı da bir yerde. Uyuşturucu bağımlısı siyahi bir kadının hayat hikayesini anlattığı filmiyle ilgili yapılacak eleştirilerin (özellikle “ayrıcalıklı” beyaz eleştirmenlerin yapacağı) mutlaka başroldeki insanın ten rengiyle ilgili tespitler içereceğinden emin. Marie ise balkonda sakin ve bıkkın bir şekilde dinliyor Malcolm’u. Zaten ilişkilerindeki genel durum bu çoğunlukla. Malcolm yüksek sesle ve hep konuşuyor, Marie ise daha suskun genelde dinleyen taraf. İlk tartışmaları Malcolm’un galadaki konuşmasında Marie’ye teşekkür etmeyi unutmasından çıkıyor. Bu konuda haklı olan taraf Marie gibi. Ve böylelikle başlıyor Malcolm & Marie girdabı. Evet, gerçekten tam bir girdap. Ya sizi içine çekecek bundan sonrası ya da savuracak uzak bir köşeye. İki karakter de pek istikrarlı kişiler gibi gözükmeseler de, tartışmaları öyle. Sayısından pek emin değilim ama birkaç defa şöyle bir döngüye tanık oluyoruz; Bir tarafın ani yükselmesi, yüksek sesle haklılığını ispatlamaya çalışması, diğer tarafın kalbinin kırılması sonra ufak bir soluklanma ardından fiziksel yakınlaşma ve kapanış. Hem Malcolm ve Marie’yi hem de biz izleyicileri yoran bir olaylar silsilesi oluyor hâliyle. Tam sular duruldu derken daha büyük bir dalga geliyor her seferinde.

MALCOLM & MARIE film sahneleri

İlk tartışma diğerlerine kıyasla daha yumuşak bir kapanışla bitse de ikinci rounda daha sert bir giriş yapıyor iki taraf da. Çiftimiz ha bire bir odadan diğerine bağırarak konuşmayı bırakıyorlar neyse ki. Malcolm’la beraber Marie’nin peşinde dolanıyoruz biz de. Artık yavaş yavaş geçmişleri hakkında da bir şeyler öğrenmeye başlıyoruz. Zaten gerçek sıkıntının galayla ilgili olmadığı açıktı, artık köküne inmeye başlıyoruz sorunların. Marie de Malcolm’a karşı acımasız sözcükler kullansa da hem ses tonu hem de kendini açıklamasıyla bizim canımızı çok yakmıyor. Ama Malcolm öyle mi? Bir yazar olmasına rağmen o kadar sert cümlelerle vuruyor ki Marie’nin yumuşak karnına, Marie’nin evden çıkıp gitmesini bekliyor insan bir yerden sonra. Özellikle Marie, Malcolm’un filmde anlattığı bağımlının kendisi olduğu iddia ettiği noktadan sonra taraf tutmamak epey zorlaşıyor. Ama Malcolm özrü kabahatinden büyük bir konuşmayla Marie’yi filmdeki karakterin bütün eski sevgililerinden bir parça taşıdığını anlatıyor. Sonunda Marie’ye kısmen suçlu hissettirmeyi başarsa da, bu mesele burada bitmiyor tabii ki. Çiftimizin kavgası Malcolm’un filmi hakkında yayınlanan ilk eleştiri yazısıyla duruluyor biraz. Bu araya hepimizin ihtiyacı vardı.

Malcolm eleştiriyi okurken, aslında anlattığı şeyle görülen şeyin ne kadar farklı olduğuna şaşırıyoruz. Malcolm’a en fazla bu kısımda hak verdim. Filmi aslında sadece bağımlı bir genç kadının hikayesi olarak görmek yerine konunun evrilip çevrilip karakterin beyaz olmamasına bağlandığı eleştirilere kızıyor haliyle. Marie ise bir köşede kıs kıs gülerek izliyor yine Malcolm’un şovunu. Neyse, Malcolm’un güzel noktalara parmak bastığı bu kısımdan sonra Marie benim de kendisinin oyuncu olduğunu öğrendikten sonra merak ettiğim bir soruyu soruyor. Rolü neden bana vermedin diyor filmin yönetmenine. Oyunculuğu bıraktığını bilsek de yine de sorulması gereken bir soru. Sonuçta kendi hikayesine yakın bir hikayenin sevgilisinin kaleminden anlatıldığı bir film. Malcolm ise rolü yeterince istemediğini, çaba göstermediğini söylüyor. Yine ve yeniden hararetli bir tartışmanın ardından Marie’nin harika bıçak sahnesine geliyoruz. Zendaya, rolception yani rol içinde rol yaptığı sahnede hem bizi hem de Malcolm’u bunun gerçek olduğuna inandırmayı başarıyor. Rolden çıktığı yeri birkaç defa izleyip tekrar tekrar alkış tuttum Zendaya’ya.

MALCOLM & MARIE film sahneleri

Sonda ise Marie’den, konuyu tüm tartışmaların başladığı noktaya yani Malcolm’dan beklediği teşekkürün onun için ne anlama geldiğini anlattığı uzun bir monolog dinliyoruz. Her ne kadar tüm filmde ve de dışarda dikkatleri üzerine çeken kişi Malcolm olsa da tanık olduğumuz bu gece öyle olmuyor. Marie’nin de haksız ve de güçsüz olduğu noktalar var elbet ama bu gecenin “kazananı” Marie. Biraz taraf mı tuttum sanki? Olsun, pişman değilim. Malcolm’un eleştirilerle ilgili söylediklerinden sonra bu yazıya başlamak zor oldu biraz ama gördüğünüz gibi dönüp dolaşıp yine bildiğimi okudum.

Toksik yanlarının bol olduğu ama garip bir şekilde iletişim kısmının sağlıklı olduğu bu ilişkiyi yine bulduğumuz şekilde yani muallakta bırakarak bitiyor filmimiz. Malcolm ve Marie, izlediğim için pişman olmadığım ama beklentilerimi de tam olarak karşılayamayan bir filmdi benim için. John David Washington ile Zendaya arasındaki 12 yaş konusunda başta yaşadığım tereddüt, Malcolm ve Marie arasında gerçekten de belli bir yaş farkı olması gerektiğini anladığımda silindi. Sakin kafayla, beklentilerinizi filmin karakterine uygun tutarak izlerseniz daha çok keyif alacağınızı düşünüyorum. Nihayetinde her şeye rağmen, Zendaya ve Sam Levinson işbirliğinden bu zor şartlar altında doğan bir başka yapım daha izlediğim için memnun bir izleyici olduğumu söyleyebilirim.

Fragman