KILLING EVE
ADI : Killing Eve
OYUNCULAR : Jodie Comer, Sandra Oh, Fiona Shaw, Kim Bodnia
YAPIM YILI : 2018 -
TÜR : Macera, Dram, Kara Mizah
KİMLER İÇİN : Akıcı olsun, sıkmasın, dram da olsun, merak ettirsin, güldürsün, polisiye/casus dizilerini de severim diyenlere şiddetle öneririm
PUANIM : 9/10
Kalıplara Sığmayan, Kendine Has Karakterleriyle Kült Olan Bir Sanat Eseri: Killing Eve
Psikopat, suikastçi bir Rus ajanı ve kocasıyla evinde tavuk besleyen bir İngiliz istihbarat çalışanının ne kadar ortak noktası olabilir? Luke Jennings’in, Codename Villanelle kitabında hayat bulan bu fikir dizi senaryosuna Phoebe Waller-Bridge öncülüğünde Killing Eve olarak çevrilmiş. 3 sezonu yayınlanan 4. sezonun çekim tarihinin pandemi yüzünden süresiz ertelendiği bu diziden Eve ve Villanelle üzerinden 2 kısımda bahsedeceğim. Yeni sezonu beklerken bu yazıyla belki biraz hasret gideririz.
Başrollerinde Grey’s Anatomy’den tanıdığımız yetenekli aktris Sandra Oh ve daha kariyerinin başında olan Jodie Comer var. Bu ikiliye Fiona Shaw, Kim Bodnia, Sean Delaney, Oven McDonnell eşlik ediyor. Dizi birçok farklı ülkede çekiliyor, her şehrin dokusunu bize hissettiriyor. Teknik olarak yorumlayamam belki ama geniş kamera açıları ve açık alanda yapılan çekimlerle görsel bir şölen sunduğunu bir izleyici olarak söyleyebilirim. Tescilli psikopat olan Rus ajanı Villanelle’in işinde gücünde (suikastler, kiralık katil işleri) iken, onu yakalamak için kurulan bir ekibin başındaki bildiğin devlet memuresi Eve Polastri’nin her şeyi değiştirmesini anlatıyor dizi. Başlarda sadece kovalamaca gibi görünen bu ilişki zamanla iki kadının da hayatının altını üstüne getiriyor. Her sezonu 8 bölümden oluşuyor (Phoebe Waller-Bridge genelde 6lı set halinde yapmayı sever dizilerini ama bu dizinin türü farklı olunca bize bir kıyak geçmiş herhalde).
İlk sezon hareketli, eğlenceli, gizemli bir havada geçiyor. Karakterleri bize tanıtan bu sezon nefis oyuncularla kendini öne çıkarmayı başarıyor. Birbirine benzeyen polisiye, ajan, istihbarat dizilerinin arasında biraz kara mizah serpilmiş, tekdüzelikten uzak bir olay örgüsü formülüyle dikkat çekiyor.
Kadro oluşturulurken Eve ve Villanelle arasındaki çekimin hissedilecek yoğunlukta olmasını istemiş PWB ve yapım ekibi. İlk sezonda izlediğimiz Villanelle ve Eve’in yemek sahnesini seçmelerde kullanmışlar bu nedenle. Oh ve Comer bu sahneyi çok doğal ve uyumlu oynayınca hemen pazartesi gelin başlayın demişler. Dizi hakkında okurken Sandra Oh’un Eve karakteri için yeterince çekici ve genç olmadığıyla ilgili bazı yorumlar gördüm. Ben buna katılmıyorum. Öncelikle bu kadının 49 yaşında olduğunu kim tahmin edebilir? Asyalı genleri sayesinde bu konuda torpilli. Çekicilik konusuna gelirsek de neye göre kime göre diye sorarlar. Villanelle’in herkes gibi güzellik standartları olduğunu beklemek de pek gerçekçi olmaz sanki. Ayrıca aralarındaki uyum da çok hoş.
Bu arada Kore asıllı Kanadalı Sandra Oh senaryoyu ilk okuduğunda hangi rol için onu istediklerini anlamamış. Çünkü seride Polastri Asyalı değil, beyazmış. Oh bu sebeple doktor veya resepsiyonist gibi bir rol aramış senaryoda. Bunu televizyon ve film dünyasının beyaz olmayan aktrislere karşı kaba muamelesini artık kanıksamış olmalarına bağlıyor.
İlk sezonda PWB’nin kalemi oldukça baskın. O muziplik hemen fark ediliyor. Karakterleri sadece yüzeysel olarak tanıyoruz, amaçlarını ve niyetlerini öğrenmeye çalışıyoruz. Çok da polisiye bir hava bekleyenleri hüsrana uğratır yani. İkinci sezon daha komik, daha cesur ve şaşırtıcı. Artık herkesin gerçek yüzü yavaş yavaş ortaya çıkıyor ve Villanelle-Eve kovalaması yerini büyük resme bırakıyor. Üçüncü sezon ise bence ilk iki sezona kıyasla biraz daha yavaş akıyor ama daha derin işleniyor karakterler. Herkes bir gelişim ve değişim içine giriyor. Zaman zaman mantık hataları ve tutarsızlıklar da olmuyor değil. Eğer bunlara takılan biriyseniz sizi pek tatmin etmeyebilir bu açıdan. Ben daha çok karakterlere odaklanarak izlediğim için diziden gayet keyif aldım. Dört gözle bekliyorum yeni sezonu.
Başrollerimizden biri olan 1993 doğumlu İngiliz Jodie Comer bu dizide resmen döktürüyor. Villanelle’in hızlı değişen duygu durumlarını yansıtmada, değişimini hissettirmede ve ona has espri anlayışını sevdirmede çok başarılı. Eğer bu amansız katil bu kadar sevimliyse sebebi sensin Jodie’cim. Bunların yanında Villanelle Fransızca, Rusça, İtalyanca gibi birçok dili konuşan bir karakter ama Jodie bu dillerin hiçbirini bilmiyormuş. Bu dilleri konuştuğu sahnelerden önce fazlaca pratik yaptığını, ezbere okuduğunu söylüyor. Kendisi bir İngiliz ve biraz Valley Girl tarzı tatlı bir aksanı var. Dizide ise her türlü aksanla (çoğunlukla Rus) konuşabiliyor İngilizceyi (benim favorilerim Rus ve İskoç aksanı). Onu diziyle birlikte tanıyanlar gerçek aksanını ve sesini duyunca ufak bir şok yaşıyor. Halbuki adı üstünde oyunculuk yapıyor niye şaşırıyorsak. Neyse Jodie Comer, Killing Eve’deki rolüyle 2019 yılında “Outstanding Lead Actress” kategorisinde Emmy kazanan en genç kadın oldu (2020 yılında Zendaya bu ünvanı kendisinden aldı ama olsun). Ödül törenine giderken ailesine gelmeyin zaten kazanamayacağım demiş. Adı söylendiğindeki şaşkınlığı çok hoş. Buradan izleyebilirsiniz.
Akıcı, polisiye soslu, yer yer güldüren, kaliteli, şahane oyuncu kadrosuna sahip, sıkmayan gayet başarılı bir dizi Killing Eve. Kaçırmayın böyle güzel yapımları, izleyin efendim.
Ekleme: 4. Sezonun final sezonu olacağını açıkladılar…
Eve bölümü için buraya, Villanelle bölümü için şuraya tıklayabilirsiniz. Keyifli okumalar.
